Bahcelievler
Güneyde Bakırköy ,batıda Küçükçekmece , kuzeyde Bağcılar ve doğuda Güngören ilçeleri ile sınırlıdır. Tarihi yarımadaya ve Atatürk Havalimanına olan yakınlığı nedeniyle gelişmeye çok uygun bir ilçedir. 1992 yılında 3806 sayılı yazı ile Bakırköy’den ayrılarak ilçe olmuştur.
Surların inşası için de bu bölgedeki taş ocaklarından yararlanılmıştır. Bahçelievler’de tarihi eser açısından günümüze hemen hemen hiçbir şey kalmamıştır. Tarih boyunca Rum ortodoksların tarım alanı olan ilçe toprakları, Türkler’in İstanbul’u fethetmesiyle zaman içinde terkedilmiştir. Bölge, Osmanlılar zamanında Bakırköy ve Yeşilköy’deki küçük bölgeler dışında tamamen sahipsiz kalmıştır. Osmanlı Devleti sahipsiz kalan bu alanları vakfetmiş ve Hazine-i Hassa’ın mülkü saymıştır. II. Meşrutiyet’den sonra Hazine-i Hassa, malları Maliye hazinesine devretmiş, 1912’den sonra da bir komisyon tarafından değer biçilerek halka satılmıştır. Cumhuriyet döneminde Avrupa ile ekonomik ilişkiler gelişince demiryolları yetersiz kaldığından yeni karayollarının yapımına hız verilmiştir. Bahçelievler’in kuzeyinden geçen (eski) Londra Asfaltı bu dönemde yapılmıştır. Yol boyunca iskan ve istihdam alanları açılmış ve bir çok mahalle bu yol boyunca oluşmuştur.
1960’larda yetersiz kalan Londra Asfaltı’nın yerine, Bahçelievler’in güneyinde E-5 karayolu yapılmıştır. Bu yol boyunca bir çok fabrika kurulmuş, yerleşim kent görünümü almaya başlamış ve büyük iskan alanları oluşmuştur. Bu alanlar 1970’li yıllardan sonra İstanbul’un Bahçe düzenli modern iskan alanı olmuş ve bu nedenle Bahçelievler adını almıştır . Zamanla yerleşim alanlarına bir çok eğlence, yeni kültür alanları, sinema, tiyatro ve üniversite kurulmuştur. Bahçelievler bu gün İstanbul’un ilçeleri içinde en az gecekondu alanına sahiptir. Havuzlu Köşk: Bahçelievler’in en büyük parkı olan Milli Egemenlik Parkı’nı Havuzlu Köşk (Çavuş Başı ) süslemektedir. Adını 16. yy’da Sultan III. Mehmet zamanında iki defa sadrazamlık yapmış olan Siyavuş Paşa’dan almıştır. Yapılan onarım ve değişikliklere rağmen 16. yy. Osmanlı mimarisi özelliklerini yansıtan bu eser parka nostaljik bir hava vermektedir. Köşkün bir Mimar Sinan yapıtı olduğu iddia edilmektedir. Yapılan ek ve değişikliklere karşın Köşkün genel görüntüsü 16. yy. Osmanlı sivil mimarlığının özelliklerini yansıtmaktadır. Günümüzde çocuk kitaplığı olarak değerlendirilmektedir.
TARİHİ VE KÜLTÜREL ZENGİNLİKLER
1 ) Havuzlu Köşk (Siyavuşpaşa Kasrı) : Havuzlu Köşk (Çavuş Başı) Milli Egemenlik Parkının içinde bulunmaktadır. Yapılan ek ve değişikliklere karşın, köşkün genel görünüşü 16. Yüzyıl Osmanlı sivil mimarlığının tüm özelliklerini yansıtmaktadır. Günümüzde çocuk kitaplığı olarak değerlendirilmektedir. Adını 16. Yüzyılda Sultan III. Mehmet zamanında iki defa sadrazamlık yapmış olan Siyavuşpaşa‘dan almıştır.
2 ) Çobançeşme Köprüsü : Londra Asfaltı’nın Atatürk Hava Limanı Kavşağında yer alır Altı kemerli 38 metre uzunluğunda yontma taşlardan yapılmıştır. Doğu Roma İmparatorluğu dönemine ait bu köprü, suyu bol Ayamama Deresi üzerine kurulmuş iken şimdi suları çekilmiş kuru bir dere yatağı üzerinde durmaktadır.