mistanbul

Cemile Asan



ÇARESİZLİĞİN ORTA YERİNDE

İşte, Orta yerindeyim çaresiz kalmışlığın.
Acılarımın üzerine kurulu tuhaf bir mutluluk...
Yoksa,
Yeni acılara açılan bir yelken mi bu?
Sanki eşsiz bir akşam,gülkurusu.

Bakışlar çarpıyor gözlerime.
Korkuyorum,
Belki sevilmemekten,
Belki de kendimi kaybetmekten korkuyorum.
Mutluluklar kurdum biliyorum,
Hiçbir el bu kadar anlamlı değil.
Bakışları her değdiğinde gözlerime,
Tuhaf bir acı gark oluyor kalbime.
Dizginleyemiyorum aklımı,
Söz geçiremiyorum kelimelere.

Bu kadar mı acizdim,
Cümlelere anlam yüklemekten?
Bilmiyorum neden suskunum ,
Neden bilmiyorum durup durup düşnmelerim.
Kalbimin her bir parçasının,
Farklı diyarlara kaçışıp durması neden?
Neden aklımdan çıkmayışı,
Ellerini,gözlerini unutamayışım?

İlk defa duymuyorum ruhumun o tuhaf sesini,
Yerini derin bir,
İç çekişe bırakmış gibi.
Kalbim ilk defa bu kadar bitap.

Ve gözlerim,
Gözlerim...
Fersiz,eski yeşilliğini çoktan yitirmiş.

Yüzüne hayatın doğurdurğu izlere değiyorlar,
İstemeden.
Şahit oluyorlar,
Kalbinin köşelerine sinmiş sancılara,
Çektiği acıları görüyorlar bir bir,
Ruhunun derin sessizliğini.
Kalbim kalabilir,
Ne olur ellerini ver geri.

Çocuk avuturcasına yalan söylüyor gözleri.
Biliyorum beni sevmediğini,
Bakışları başka birine ait olmalı,
Elleri,teni...

Boşuna,
Gözlerimin yüzündeki çizgilere değişi,
Kalbimin durup durup yorgun düşmeleri.
Şimdi anlıyorum,
Çaresizliğin en koyu renginde oluşumu,
Gözlerimin uykuyu neden unuttuğunu...

Aşkın seçtiği kurbanlardan biriydim bende.
Sevdim,
Hem de hiç sevilmeyeceğimi bile bile.
Sonunu gördüm,
Yaşanma ihtimali olanlardan önce...

CEMİLE ASAN

SAKLI BAHÇEMDE ARALANAN KAPI

Tozlu raflarına,
Yokluğun sindiği bir köy okulunda,
Ellerinizi uzattınız bana…

Çaresizlik nakış nakış,
Satır satır işlenmişti ruhuma.
Gözlerinizin bambaşka bir var olma mücadelesi vardı,
Umudu müjdeliyordu bana.

Kalbimin eşiğine,
Soru işaretleri yol olmuştu.
Kimsenin çalmadığı o kapıyı,
Ansızın geldiniz açmaya,
Ve müşfik elleriniz dokundu gözyaşlarıma.

İnsan olmayı, mücadeleyi,
Hayatı anlattınız bana.
Benden öte var olan beni,
Gül bahçesinde pusuya yatmış dikeni.

Geç kalınmışlıklarım vardı,
Ya da göze alamadıklarım.
İlmik ilmik umudu dokuttunuz,
Hayat tezgâhıma.

Ne yaptıysam söz geçiremediğim,
Dizginleyemediğim duygularıma,
Işık oldunuz yüreğinizle.

Karlı dağlarında, kara bulutlar vardı köyümün,
Her batan günün ardında,
Doğacak bir güneş olduğunu öğrettiniz bana.

Kuş cıvıltıları yoktu,
Güller hiç açmamıştı saklı bahçemde,
Siz kapımı aralamadan önce.
Tan yerinin alacakaranlığına saklamıştım,
Mütebessim halimi,
Gülemeyen gözler bırakmıştı benden geriye,
Karanlık, çıkmaz yollar,
Siz elinizi uzatıp,
Yoluma ışık olana kadar.

Kapımı araladınız,
Ve içeri girdiniz.
Rastlantıdan daha öte bir şeydi
Saklı bahçemdeki gizi çözmeniz…

Cemile Asan
LiselerArası Öğretmenler Günü
Konulu Şiir Yarışmasında
İstanbul 1.Liği Alan Şiiri
İSTANBUL'UM

Beni bırakıp gittiğinden bu yana,
Baharlar uğramaz oldu istanbul'uma.
Yitip gitti mutluluğum,
Ellerimden habersizce,
Yetişip tutamadım.
Bu anlamsız ölüm sessizliği kaldı senden geriye.
Bir de öksüz bıraktığın İstanbul'um...

Her sokağında seni aradığım,
Arayıp bulamadığım...
Yokluğunun her saniyesinde,
Boşluğa emanet ettim bedenimin bir başka parçasını.
Yalnız ben miydim terk ettiğin?
Bir de öbür yanım vardı,
İstanbul'um...

Hani her sokağında,
Damla damla gözyaşı biriktirdiğim,
Hani gecelerinin koyuluğunda seni kaybettiğim,
Toprağının her karışına,
Çocuksu gülüşünü bırakıp gittiğin...

Kızkulesi isyanlar savuruyor,
Her defasında gidişine.
Beyoğlu'nun kuytu ve karanlık sokaklarında,
Yudum yudum sensizliği içiyorum her gece...

Masamda fotoğrafın,
Kalbimde gülüşün.
Peki ben olur muyum artık bıraktığın gibi?
Ya İstanbul...
Artık beş para etmeyen sebeplerden çıkan,
Kavgalarımızda mı olmayacak  yani?

Hiçbirşeyi bulamadım yerli yerinde senden sonra,
Hiçbirşeyi eskisi gibi yaşayamadım.
Çünkü sensiz bir anlamı yoktu,
Sabahlara kadar gezmenin,
Gün batımını kaçırdığım için üzülmenin,
Ya da öksüz bıraktığın bu koca şehirde,
Küçük şeylerin beni mutlu etmesinin.

Hüznün denizinde,
Kendi döktüğüm gözyaşları içinde boğulsam,
Damla damla.
Aldığım tek solukta kaybetsem,
Kendimi bir gece yarısı.
Sonra dönüp son defa,
Darmadağın olmuş hayatıma baksam.
Kalbimde ard arda açılmış aşk yaraları,
Avuçlarımda söyleyemediğim,
Son birkaç söz,
Kulağımda acı bir keman sesi...

Nereye koysam yüreğimi?
hangi kahrolası bedene sığdırsam?
Sensiz yaşanmıyor bu şehirde,
Olmuyor..!

Her sokağına adım adım hüzün yerleşmiş,
Yürüyemiyorum;
Ayaklarım birbirine dolanıyor,
Ben ben olmaktan çıkıyorum.

Meğer çoktan düşürüp,
Parçalara ayırmışsın bizi.
Şimdi iki ayrı kol düğmesi gibiyiz,
Kavuşmamız imkansız gibi...

Çok geçmedi,
Anladım yolun sonuna geldiğimi.
Payıma düşen tek birşey kaldı şimdi geriye,
İstanbul'umu da alarak,
Çekip gitmek sessizce.
Arkamda hüzün,
Ve benim için ağlayan bir gökyüzü bırakmadan...

Beni sana hatırlatan,
Belki birkaç şarkı sözü,
Ruhumu böyle derinden yaralayan,
Yılların içimde biriktirdikleri olacak belki de.

Yıllar sonra olurda aklıan gelirsem,
Sakın unutma,
Bir yerlerde yaralı bir kalp,
Ve öksüz bir İstanbul bıraktığını.
Ve sakın unutma,
Bir zamanlar içinde kendini bulduğun bu gözlerin,
Senin için sonsuza dek ağlayacağını...

Cemile Asan

indirim kodu - discount code

Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol